Yemek Salonunda ve Terasta Şömine Keyfi....
Üç katlı restoranın giriş katında özel şöminesi ve yüksek tavan mimarisi ile 90 kişilik oturma kapasitesi mevcut olan
Mutfak danışmanlığını ve
mutfak eğitimlerini has aşçıbaşı
Ahmet Özdemirin yaptığı People’ın ikinci katında, farklı tasarımı ile dikkat çeken iki yuvarlak masa ve 40 kişi kapasiteli lounge bölümü ve giriş Kattaki gibi yine 90 kişilik oturma bölümü yer alıyor. Teras katında mekana özel hazırlanan kokteyl ve long drink menüleri şöminenin sıcaklığı ile birleşiyor.
200 kişilik teras eğlencesi sunan People, her mevsim keyif vaad ediyor. Toplamda ayni anda 400 kişiye hizmet verilebilecek olan People'de Ayrıca her katta açık alan sigara içme bölümleri bulunuyor. Unutmadan, otopark hizmeti özel vale hizmetiyle sunuluyor.
Yaklaşık 3 aydır Türkiye’deyim ve şimdi people ’dayim burayı actiktan sonra açılmayı bekleyen restoranlar olsa da gitmeyi düşünmüyorum... Ankara da 25 e yakın hatırı sayılır restoranda yemek yiyerek menülerini inceledim. Çoğunluğunun menusunu dünya mutfağı adi altında olsa bile ki bu yanlış bir terimdir. Dünya mutfağı diye bir mutfak yoktur....
Bu ilkokul anlayışına göre 5 elma ile 3 armutun toplamda 8 etmemesidir. Toplanamaz... Uluslararası mutfak vardır ve her yemek İngilizce terimlerden oluşmaz.
Her yemek kendi dilinde orijinaldir ve onunla anılmalıdır. isimler başka dillere çevrildiği zaman anlam kazanmaz aksine kaybeder.
Dünyada 194 ülke mevcut olduğuna göre her ülkeden iki yemek koysanız 388 çeşit eder...
Bu kadar çeşit de bir restoran için aşırı maliyet ve çizginin standartta tutulamamasıdır. ama bir restoranın en önemli unsuru da korumakla yükümlü olduğu standartlarıdır.
Mevcut kültürümüzde yıllardır bilinen (düdük makarna-erişte-manti-vs) bu ama bu makarnaları İtalyanca isimleri ile (penne, fettacini, ravyoli) menüsüne koyan birçok restoran 4 tane makarna koyup ta bunları yeni bir şey mis gibi insanlara lanse edip sonra da dünya mutfağıyım demiş.....
İnterneti bile yalan yanlış tariflerle doldurmuşlar. Bir Türkçe tarif arayın internette bir de İngilizce bakin bakalım nelerle karşılaşacaksınız.. İnternational (uluslararası mutfak) vardır.
Uluslararası mutfak olabilmek içinde -a sağıdaki mutfaklardan en az soğuk başlangıç, ara sıcak, ana yemek ve tatlılardan 1 er yada 2 ser çeşit koymak gerektiğini düşünüyorum.
Birbirinden farklı dünyaca bilinen mutfaklar vardır. Bunlarda kısaca söyle sıralanır.
* Geleneksel Türk mutfağı
* Osmanlı saray mutfağı
* Akdeniz mutfağı
* Fransız mutfağı
* İtalyan mutfağı
* Kosher mutfak
* Hint mutfağı
* Uzakdoğu mutfağı
* Japon mutfağı
* Tex-mex (teksas Meksika mutfağı son 20 yıldır bilinen bir mutfaktır.)
Vb.
Diğerleri ise kendi ülke ismiyle coğrafi yada bölgesel olarak adlandırılır.
Abd de
restoran danışmanlığı yaptığım zamanlarda gördüğüm 6 - 8 milyon dolar harcayarak yemeklere kendi orijinal dili ile menüde yer verip bir Türk kültürüne bir Akdeniz kültürüne insanlar yatırım yaparken Türkiye’de ise tam tersine 1-2 milyon dolar harcayarak ne idiği belirsiz hiç bir dünya ülkesinin mutfak literatüründe olmayan uydurma İngilizce isimlerle yemekler koyduğunu gördüm.
Bu isimler bir Türk e göre dikkat çekici olabilir ama bir İngiliz yada Amerikalı bu İngilizce terimleri gördüğü zaman sadece acıma hissi ile güler...
Civciv kabuğundan çıkmış kabuğunu beğenmemiş... niye başkalarına benzemeye çalışıp özeniyoruz ki ?Kendi mutfağımızdan niye rahatsız oluyoruz.? Oysa görüp yasayan birisi olarak diyorum ki benzemeye çalıştıklarımız bize özeniyorlar. bizim yemeklerimizi de farklılık katip bizden daha iyi yapmaya çalışıyorlar.
En orjinal yemeklerimizi yapalım ama sunum şeklini daha güzel ve hoş bir hale getirelim. fine dinnig restorana giden bir zenginin sis kebap, köfte kabak tatlısı ve ya çoban salata yemek isteyemez mi ? Kendi kültürümüz nerede kaldı ?..
6 ayrı ülke ve 15 eyalet de farklı yıllarda ve zamanlarda toplamda 6 yılını geçiren bir insan olarak ve Ankara da hatırı sayılır restoranlarda gördüklerime dayanarak Türkiyede ilk
gastronomi danışmanlığını yaptığım people de yüzde 60 i Akdeniz ülkelerine ait -(ki öncelikle mutfak olarak Türkiye gelir) kimsenin koymaya cesaret edemediği kendi kültürümüzden yemekleri koymayı uygun gördüm.
Soğuk mezelerin sadece içki ile değil başlangıç olarak ta yenilebileceğini insanlarımıza kabul ettirmek istiyorum. kendimize ait özel salatalarımızı ve ara sıcaklarımızı koydum. bunların yanında da
Yine ilklerden olan yaşlandırılmış steak lezzetini ülkemizdeki insanların da bilmesi gerekiyor. tüm steklerimizi 20-30 gun bekleterek (steak kurallarına göre dolapta bekletildiği her gün bir yas tir.) Yaşlandırarak veriyorum. Somon çeşitleri, scallop, kılıç ve susami tuna steak leri yumurta yemekleri, burger, chili con carne ,fajita, nacos, taxos…
Çeşitlerini menüme koymayı uygun gördüm. ortaya çıkardığım menü lerin ciddi bir açığı kapatacağına inanıyorum. en önemlisi insanlar Avrupa’da ve Amerika’da olduğu gibi kendi yemeklerini makarnalarını salatalarını kendileri standart in üzerinde üretebilecekler.
hiç bir şey bulamadığı takdirde benimle görüşüp vazgeçilmez lezzetlerini ben den isteyebilecekler. tek menüde özel işaretlerle *şefin tavsiyesi,*vejeteryan *çocuk menüleri *özel yemekleri görebilecekler.
Türkiyede yaptığım ilk
örnek restoran menülerimden Ankara da hem yerliye, hem yabancı ülkelere mensup misafirlerimize tam teşekküllü hitap edeceğine inanıyorum.
Çünkü hem yerli hem yabancı ülkelere mensup insanların ne şartlarda yaşadığını nelerden hoşlandığını alışkanlıklarını yasam tarzlarını kültürlerini araştırmalarım sonucunda dkkate aldık. Dünya üzerinde yaşayan her kültüre farklı olsalar bile bir Türk has aşçıbaşı olarak saygı duyulması gerektiğine inanıyorum.